Biz Geldikkkk



Öncelikle herkese merhabalar! Biliyorum bu haberi vermek için çok geciktim ama herşey okadar hızlı gelişti ki bir baktım bugün olmuş. Gerçi haberimizi saolsun Rabia verdi ve haberi alan bir çok arkadaşım bana güzel yorumlar bıraktılar ve mail attılar. Çok teşekkür ediyorum hepinize.

13 şubat çarşamba günü anne oldum! Minik oğlum Zeki Erdem 14:45 de dünyaya gözlerini açtı. normal doğması beklenen zamandan tam 4 hafta erken geldi Erdem bebek. Bu yüzden hazırlıksız yakalandım.

İşte doğum hikayemiz:

36. haftamı tam olarak doldurduğum gün yani 12 şubat salı günü hala çalışmaya devam ediyordum. Niyetim cumaya kadar çalışıp iznimi pazartesiden itibaren başlatarak tam 5 haftalık doğum öncesi iznini doğum sonrasına almaktı. Kalan 3 haftada da eksiklerimi tamamlayacaktım. Öncelikle evde büyük bir temizlik beni bekliyordu. Sonra çarşıya çıkıp karyolasına yatak,uyku seti ve ayrıca sepet şeklinde olan beşiklerden alacaktık. Antep'de bebeğin eşyalarını (kırklık) kız annesi hazırladığından bütün giyeceklerimiz annemdeydi. Tüm onları bize getirip yıkayıp, ütüleyip dolabına yerleştirecektik. Yani hala bir sürü eksiğim vardı. Ama minik afacan ben salı günü tam işten geldikten sonra "ben geliyorum anne" sinyalleri vermeye başladı. Bebeğin suyu gelmeye başlamıştı ama bende sancı olmadığı için son ana kadar doğumun hemen olacağına inanamadım. Doktorumu aradım ve devam ederse hastaneye gitmemizi söyledi. Devam edince de doğumun olacağını düşünerek değil ama bebek susuz kalır korkusu ile 11 gibi hastaneye gittik. Benim eksiklerimden biri de hastane çantamızdı. Neyseki içine neler koyacağımı daha önceden tasarlamışım, bu sayede 5 dk. içinde çanta hazırdı. Tabii hastane çıkışımız ve benim pijamalarım annemde olduğundan onları da annem aldı yanına. Hastaneye gittiğimizde ebe muayene etti beni ve Nts'ye bağladılar. Sonucu doktora bildirmişler o da gitmesin bir yere doğum başlamış demiş. 1 saat içinde doktorum da geldi o da muayene etti. Tabii ben de hala sancı yok, sadece çok hafif ağrılar oluyor arada. Ama doktor sabaha karşı doğumun gerçekleşebileceğini söyleyerek gitti. Biz annemle o gece hastanede kaldık. Saat 3 olduğunda bende hala bir değişiklik olmadığından artık yattım uyudum. Gerçi o heyecan ile uyumak zor oldu ama ertesi günün yorucu bir gün olacağı düşüncesi ile zorlayarakta olsa 3 saat kadar uyumuşum. Sabah uyandığımda hala sancım olmadığı için artık sancı odasına alıp beni suni sancı taktılar. Sabah 8:15 de takılan suni sancı öğleden sonra 1 de etkisini göstermeye başladı. Serumu o kadar az açıyorlar ki saat 1 de serum hala bitmemişti bile. Özellikle çok açmıyorlarmış. Saat 1 e kadar sancılarım tabii ki oldu ama ben onları sancıdan saymıyorum artık, sinek ısırığı demek daha uygun olur :P

Asıl sancılar gelmeye başladıktan sonra doğuma hazır olma 1 saat içinde gerçekleşti. O süre zarfında hamilelik boyunca mecbur kalmadıkça düşünmediğim epidural anestezi veya sezeryana almaları için çok istekte bulundum ama epidural için geç kalındığından, sezeryana da normal doğum neredeyse hazır olduğundan almadılar. Şimdi iyiki olmamış diyorum ama o anda o ağrının gitmesinden başka birşey düşünemiyorsunuz.

Sancı aralarında çok yorgun düşüyordum, gözlerimi dahi açamıyordum. Ama doğum olur olmaz tüm ağrılar gidiyor. Ağrılar gittiği için mi yoksa bazı korkularım olduğu için mi bilmiyorum oğlum doğar doğmaz açamadığım gözlerimi biran olsun ondan ayırmadım. Acaba onu üşütürler mi yoksa tam doğduğu sırada çocuk doktorunun muayene etmek ve aşı vurmak için getirdiği diğer bebekle karışır mı (biliyorum komik ama o anda düşünüyorsunuz bu tür şeyleri) diye sadece onu takip ettim. Bu sırada doktorum benimle ilgileniyordu. Çok şükür korkularım gerçekleşmedi ve oğluma çok iyi bir şekilde ilk müdahaleleri yapıldı, seri bir şekilde giydirildi ve dışarda bekleyen babasına teslim edildi. Tam doğduktan sonra hastanenin karşısındaki camiiden de ikindi ezanı yükselmeye başladı ve müezzinin sesi doğumhaneyi doldurdu. Yani oğlumun ilk duyduğu şey ezan oldu.
Doktor işi bittiğinde ise "bak gördün mü sezeryan olsan yarın sabah burdaydın, şimdiyse bu akşam çıkabilirsin" dedi.

Odaya geldiğimde oğlumu kucağıma verdiler, çok değişik ve güzel bir duygu. Allah dileyen herkese de nasip etsin. Gün geçtikçe daha çok bağlanıyorsunuz. İlk duyduğunuz his ise fedakarlık. O gaz sancısı çekip ağladıkça sanki siz çekiyorsunuz, gazını çıkarınca ve büyük tuvaletini yapınca şükür ediyorsunuz :)

Aslında yazmak istediğim çok şey var, çok şey birikti ama ilerleyen günlerde inşallah yazabilirsem onlardan da bahsederim. Şimdi 1 ayımız bitti sayılır, zaman çok hızlı geçiyor...

0 yorum:

Yorum Gönder