KREP (Akıtma)

Hepinize kocccccaman selamlar.. Biliyorum, uzunca bir ara verdim. Hatta hiçbirinizi ziyaret de edemedim, öncelikle bunun için özür diliyorum. Ama sizlerle sohbet etmeyi de fena halde özledim:) Zaten öyle krep tarifini hemencecik verip kaçacak değilim. Krep yapmayı nasılsa hepiniz biliyorsunuz; ben "krep tarifi bahane, muhabbet şahane" makamından yavaşça ilerleyip bu zaman zarfında neler yaptığımı, sizden neden uzak kaldığımı anlatacağım sizlere..

Efendim; Mayıs'ın 30'unda İstanbul'a oğlumun yanına gittim. Malum, üniversitelerde sınav dönemiydi o aralar.. Temizliğiydi, yemeğiydi, çayıydı-kahvesiydi derken önünde, arkasında dolaştım. Gitmişken sağlık kontrollerimi aradan çıkardım. Mide duvarımdaki kalınlaşmadan başka birşey bulunamadı çok şükür. Onun da gastritten olabileceğini düşünmüş doktor, artık yolu yok, gidip bir hortum yutacağız anlaşılan:)

İki gün üstüste iki Facebook arkadaşımla bizzat tanıştım ve oturup sohbet etme imkanı buldum. Biri sevgili Serap Candar, adaşım benim. Diğeri de sevgili Lale Irmaklı, sıkça sohbet ettiğim ve bundan çok keyif aldığım bir arkadaş. İkisiyle de tanışıklığımızı sanal ortamdan gerçeğe taşıyabildiğimiz için çok mutluyum.

Her gidişimde mutlaka buluştuğum üniversiteden üç arkadaşımla Çengelköy'de buluşup yemek yedik, o da her zamanki gibi çok keyifliydi. Onları şimdiden özledim bile:)

Pazartesi akşamı Kelime Oyunu'ndan sevgili sunucu dostum İhsan Bey'i ziyarete gittim. O akşamki yarışmacılarla, İhsan Bey'le ve koordinatör Devrim Bey'le sohbetler ettik. Her zamanki gibi İhsan Bey'e ekmek yapıp götürdüm, çok sevindi. Sabah kahvaltılarında eşiyle beraber, kızartıp kızartıp yediklerini söyledi sağolsun. Tabii gitmişken o akşamki yarışmaya izleyici olarak girdim ve köşeden seyrettim. Değişik bir duyguymuş izleyici olarak bulunmak, onu da tatmış oldum.

Gelelim buralardan uzak kalma sebebime: Oradayken fırsatım olmadı, bu tamam. Sadece Facebook'a girip çıkabildim. Oğlum benim elimdeki nispeten yeni laptop'a göz dikmişti hanidir ve artık kendisininkiyle değişmemi rica etti. Harici disk vasıtasıyla dosyaları değiştik, oradan oraya aktardık vs.. Oradayken evde olduğum tek akşam olan son akşamımda kayıt gireyim istedim. Bir de ne göreyim; belki 20 tane "yapılmış, fotoğraflanmış" ve yazılmayı bekler vaziyette yemekten oluşan "LEZZETLİ SOMUNLAR" fotoğraf dosyam yok, kayıp. Ara-tara, oraya saldır, buraya bak, yok. Oğlum da nasıl olduğunu bilemedi. Hasıl-ı kelam, size ancak yeni yemekler yaptıkça yazabileceğim artık. İçim nasıl yandı anlatamam. Sen o kadar yap, uğraş, güzel güzel fotoğrafla, sırayla yazmaya heveslen; sonra hokus pokus kayboluversin:( Neyse artık, olanla ölene çare yokmuş derler. Bağrıma bastım taşı, yola devam.

Oğlumun laptop'ına da tam alışmaya çalışıyordum ki, kendini kararttı ve küsüp gitti:)) Açamıyorum şu anda, yani tez vakitte tamire gidecek. Eşimin "kağnıdan hallice" laptop'ıyla iki gündür girip mail'lerime ve Facebook'a bakabildim biraz. Allah'tan oğlum bu akşam arkadaşına gitti de, giderken bana bıraktı laptop'ını yani benim sadık "ex-bilgisayarımı" !!! Kendisiyle kısa süreli de olsa kavuşmaktan mutluyuz:) Fırsat bu fırsat; biraz ziyaret yapalım, biraz da tarif girelim dedik. Bir süre daha beni seyrek görürseniz, biliniz ki bilgisayarım henüz tamir edilmemiştir:)

Krebi çoğunuzun yaptığına eminim ama her zamanki gibi yani başlayan ziyaretçilerimiz için onun da tarifini vermek istiyorum. Afiyet olsun..
Malzemeler:
*****************
3 yumurta
1 su bardağı süt
1 su bardağı un
1 çorba kaşığı zeytinyağı
Bir fiske tuz
Yapılışı:
**************
*Yumurtaları çukurca bir kap içerisine kırın ve üzerine unu, zeytinyağını ve tuzu ekleyin. Çatal yardımıyla unu yumurtalara yavaş yavaş yedirerek koyu kıvamlı bir hamur elde edin. Sakın ola ki işin kolayına kaçıp yumurtayla sütü çırpıp, sonra unu eklemeye çalışmayın. Aksi takdirde çok ince dokulu ve tavaya yapışıp kalan bir hamurunuz olur. Dolayısıyla önce mutlaka yumurta-un karışımını hazırlayın, mümkünse mikser kullanmayın.
*Karışımı pürüzsüz hale getirdikten sonra sütü azar azar, adeta ince bir ip gibi akıtarak, çatal yardımıyla çırparak yavaş yavaş hamura yedirin.
*İçinde topak kalmadığından emin olduğunuzda, çapı 20 cm'i geçmeyecek bir yağsız tavanın dibini biraz yağlayarak kızdırın. Krep hamurundan kepçeyle alıp tavaya gezdirerek dökün ve tavayı hızla sağa sola yatırıp hamurun her yere yayılmasını sağlayın. Biraz bekleyin, hamurun kenarları koyu renk alacak ve tavadan kurtulacaktır. Tahta spatülü kenarından altına hafifçe sokturarak kaldırın ve altına bakın, kızarmış ve göz göz olmuşsa spatül yardımıyla ters yüz edip diğer tarafını da pişirin. Tüm hamuru bu şekilde bitirin.
*Krebi; içine reçel-bal, peynir-çemen sürerek veya kıymalı-tavuklu-şarküterili harçlar sararak ikram edebilirsiniz.








0 yorum:

Yorum Gönder